Afyonkarahisar Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü’nün organizatörlüğünde uluslararası kapsamdaki kurumlardan muhtelif Akademisyenler ve katılımcıların eşliğinde 05-07 Nisan 2018 tarihler arasında Afyonkarahisar Akrones Hotel’de düzenlenen VIII. Uluslararası Afyonkarahisar Araştırmaları  Sempozyumu’na Birim’imiz Akademik Personelleri’nden MYO Müdürü’müz Doç. Dr. Hüseyin KOÇAK, Müdür Yardımcı’mız Öğr. Gör. Hasan ORUNCAK ve Çocuk Gelişimi Programı Akademik Personelleri’nden Öğr. Gör. Mehmet Enes SAĞAR ile Öğr. Gör. Ümmügülsüm ÜNLÜ tarafından Bildiri sunumları ile katılım sağlanmıştır.

Birim’imiz Çocuk Gelişimi Programı Akademik Personelleri’nden Öğr. Gör. Mehmet Enes SAĞAR Sempozyum’un 05.04.2018 Perşembe tarihli, Zafertepe Salonu’nda gerçekleştirilen ve Doç. Dr. Gürbüz OCAK’ın Başkanlığı’ndaki 10.oturumunda Mandalanın Sürekli Kaygı Düzeyini Azaltmadaki Etkisinin Deneysel Araştırma Yöntemiyle İncelenmesi Bildirisi’nde özetle; Çay Meslek Yüksekokulu Örneği adlı bildirisi Meslek Yüksekokulu 1. sınıf öğrencilerinin sürekli kaygılarının azaltılmasında mandalanın etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma, ön-test son-test deney ve kontrol gruplu model biçiminde desenlenmiştir. Araştırmada bağımsız değişken olarak, mandala resimlerini boyama kullanılmıştır. Araştırma 2015-2016 eğitim-öğretim yılında Afyon Kocatepe Üniversitesi, Çay Meslek Yüksek Okulu’nda eğitim görmekte olan öğrenciler üzerinde deneysel olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada veri toplamak için Spielberger Sürekli Kaygı Envanteri kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma gruplarını belirlemek amacıyla başlangıçta gönüllü olan 50 öğrenciye Spielberger Sürekli Kaygı Envanteri uygulanmıştır. Araştırmada ön test uygulama sonrası öğrenciler sürekli kaygı envanterinden aldıkları puanlara göre sıraya dizilmiştir. Sürekli kaygısı yüksek olan öğrencilerden 10’u deney ve 10’u kontrol grubu olmak üzere 20 kişi rastgele seçilmiştir. Kontrol grubu günlük yaşamlarına devam etmiştir. Deney grubuna ise haftada bir seans olmak üzere mandala resimleri içten dışa olmak üzere kuru boya kalemi kullanılarak boyatılmıştır. Her bir seans yaklaşık 1 saat sürmüştür. Araştırma 5 hafta boyunca haftada bir gün olmak üzere 5 oturum yapılarak gerçekleştirilmiştir. Bu terapi sürecinde deney ve kontrol gruplarına 5. oturum bittikten sonra Spielberger Sürekli Kaygı Envanteri tekrar (son test) uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde ‘Mann-Whitney U Testi’ ve ‘Willcoxon İşaretli Sıralar Testi’ kullanılmıştır. Araştırma sonucunda uygulanan mandalanın deney grubunun lehine anlamlı bir farklılaşma oluşturduğu tespitinde bulunmuştur.

MYO Müdürü’müz Doç. Dr. Hüseyin KOÇAK Sempozyum’un 06.04.2018 Cuma tarihli, Zafertepe Salonu’nda gerçekleştirilen ve Prof. Dr. Ali SARIKOYUNCU’nun Başkanlığı’ndaki 24.oturumunda Sosyal Sermaye Kavramı Bağlamında Başmakçı İlçesi Üzerine Araştırma Bildirisi’nde özetle; Son iki yüzyıl boyunca sermaye olgusunun hep para ve maddi değerlerden oluştuğu şeklinde algıya karşın, son yıllarda insan ve insana ait farklı değerler sermaye olarak kabul görmeye başlamıştır. Sosyal sermayeyi bir kavram olarak ilk kez kullanan Hanifan, (1916) bu kavramı, kavrama genelde yüklenen anlam olan, özel mülkiyet veya para gibi somut şeylerin dışında bireyler arası ilişkiler açısından ele almış ve bireylerin günlük yaşamda aralarında geliştirdikleri iyi niyet, arkadaş- lık, yakınlık ve sosyal bir takım ilişkileri tanımlamak için kullanmıştır. Sosyal sermaye, toplumu oluşturan birey, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumları arasındaki koordinasyon faaliyetlerini kolaylaştıran ve toplumun üretkenliğini artıran norm, iletişim ağı ve güvenden oluşan yapı olarak da tanımlanmaktadır. Sosyal sermaye; toplumu oluşturan fertler, sivil toplum örgütleri ve kamu kurumları arasındaki koordinasyon faaliyetlerini kolaylaştırarak, toplumun üretkenliğini artıran, güven, norm ve iletişim ağı özellikleri olarak tanımlanmaktadır. Ekonomik anlamda verimliliğe ve etkinliğe büyük katkı yaptığı öngörülen sosyal sermayenin, temelde sosyal ilişkilerdeki kalite olduğu bilinmektedir. Bu nedenle sosyal yapının sağlıklı olması, ekonomik ilişkilere de pozitif etki yapmaktadır. Her ne kadar yeni ve gelişen bir konu olsa da sosyal sermaye, ileride azgelişmişliği açıklayan en iyi yöntemlerden biri olacağı değerlendirilmektedir. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler sosyal sermaye açısından ülkelerinin aksayan ve eksik yönlerini tespit ettiği takdirde, başarılı bir şekilde kalkınmalarını gerçekleştirebilirler. Bu araştırma kapsamında Başmakçı ilçesi sosyo-ekonomik ve sosyal sermaye bileşenleri açısından değerlendirilmektedir. Söz konusu değerlendirmelerin 135 5-7 Nisan 2018 Afyonkarahisar yapılabilmesi amacıyla ilçe halkı, yerel yöneticiler, siyasi parti ve STK temsilcileri ile derinlemesine mülakat ve Başmakçı MYO öğrencileri ile anket yoluyla elde edilen bilgilerin sunumu gerçekleştirilmiştir.

Birim’imiz Çocuk Gelişimi Programı Akademik Personelleri’nden Öğr. Gör. Ümmügülsüm ÜNLÜ ile Otomotiv Teknolojisi Programı Akademik Personelleri’nden Öğr. Gör. Hasan ORUNCAK Sempozyum’un 07.04.2018 Cumartesi tarihli, Belentepe Salonu’nda gerçekleştirilen ve Doç. Dr. Turan AKKOYUN’un Başkanlığı’ndaki 32.oturumunda Afyonkarahisar’daki Özel ve Toplu Ulaşım Araçlarında Çocukların Güvenlik Koşulları ve İlgili Hizmetlerin İrdelenmesi Bildirisi’nde özetle; 4 yaşından küçük bir çocukla araba yolculuğu yapmanın 10 veya üstü yaştaki bir çocukla yapmaktan farklı olduğunu algılayan ebeveynlerin, uzun bir seyahatte olduğu kadar kısa mesafelerde ise yeterli özeni göstermedikleri varsayımı ile bunu doğuran çocuğun güneş ışınları, sıcaklık, rahatsızlık ve sürtünme başta olmak üzere kalitesiz zaman sürecince ilgi eksikliği, korku ve huzursuzluk gibi muhtelif konforsuzluğunun devamında sürüş güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye sokan seyir süresince sürücünün fazla ve sürekli ilgisini çekmesi neticesinde konsantrasyonun sağlanamaması ile yola tam olarak yoğunlaşamamanın yarattığı tehlikenin önüne geçilmesi ve önemli olduğu vurgusu paralelinde, Ülkemizde Haziran 2010’dan bu yana yürürlükteki trafik kurallarınca öngörülen uygun, onaylı ve iyi yerleştirilmiş koltuk mevcudiyeti ve doğru kullanılmış emniyet kemeri başta olmak üzere muhtelif çocuk emniyet ve muhafaza sistemleri kullanımının Afyonkarahisar ilinde ve sosyo-ekonomik yapısı çerçevesinde Çay ilçesinde mevcut bulunup, örnekleme yöntemi ile belirlenmiş muhtelif ana okulu-ana sınıfı-kreş merkezlerinde, ebeveyn-çocuk-eğitmen ilişkisi bulunan eğitimli gönüllüler kullanılarak çocukların başta araç içi olmak üzere emniyetlerinin sağlanması konusunda resmi kaza istatistiklerine istinaden durum tespiti ve irdelenmesi ile birlikte, Afyonkarahisar ilinde ve Çay ilçesi örneği çerçevesinde çocukların temel-başlangıç eğitimleri kapsamında ebeveynlerince tercih edilen özel-toplu ulaşım araçlarındaki örnek durumlar incelenerek, yürürlükteki trafik yaptırımlarındaki maddi ceza ve puan düşümüne istinaden emniyet-güvenlik açıkları sıralanmış, amaç doğrultusundaki muhtelif eğitim hizmetleri ve bunların sağlanabilirliliğinin irdelemeleri yapılmış ve sunumları gerçekleştirilmiştir.

Birim’imiz Çocuk Gelişimi Programı Akademik Personelleri’nden Öğr. Gör. Ümmügülsüm ÜNLÜ ile Afyon MYO Akademik Personelleri’nden Arş. Gör. Dr. Seda YALÇIN Sempozyum’un 07.04.2018 Cumartesi tarihli, Beytepe Salonu’nda gerçekleştirilen ve Prof. Dr. Recep DİKİCİ’nin Başkanlığı’ndaki 38.oturumunda Çocukların Afyon’a Ait Geleneksel Gıdalarla İlgili Beslenme Tercihleri Bildirisi’nde özetle; Afyon’a ait geleneksel gıdaları ve Afyon’da yaşayan çocukların Afyon’a ait geleneksel gıdalarla ilgili beslenme tercihlerini araştırmaktır. Afyon’a ait geleneksel gıdalar, kaymaklı lokum, manda kaymağı, kaymaklı ekmek kadayıfı, sucuk, sucuk döner ve haşhaş tohumudur. Bu bilinen geleneksel gıdaların haricinde, bazı geleneksel gıdalar da mevcuttur. Bunlar; bükme, patatesli ekmek, haş- haşlı katmer, velense makarna, çullama köfte, haşhaşlı bulgur pilavı, haşhaşlı börek ve pişidir. Bunlara ek olarak, Sultandağında (Afyon’un ilçesi) yetişen iri kirazlarda vardır ve dış ülkelere ihraç edilmektedir. Sonuç olarak, özellikle haşhaş tohumundan yapılan birçok geleneksel gıda Afyon’da bulunmaktadır. Bu çalışmada çocuklara Türkiye’nin Afyon şehrine ait geleneksel gıdalar ile ilgili beslenme tercihlerini sorduk. Çalışmanın sonunda çocukların geleneksel gıdaları haftada bir tükettikleri, ekmek kadayıfını baklava kadar fazla tüketmedikleri, sucuk döneri hızlı tüketilen gıda (fast food) dan daha fazla tükettikleri, haşhaş tohumu ezmesini daha çok katmerde tükettikleri ve bükmeyi spagettiden daha fazla tercih ettikleri sunular eşliğinde belirtilmiştir.

Birim’imiz Akademik Personelleri’nden MYO Müdürü’müz Doç. Dr. Hüseyin KOÇAK, Müdür Yardımcı’mız Öğr. Gör. Hasan ORUNCAK ve Çocuk Gelişimi Programı Akademik Personelleri’nden Öğr. Gör. Mehmet Enes SAĞAR ile Öğr. Gör. Ümmügülsüm ÜNLÜ’ye Akademik çalışmalarında başarılar temennisi ile…

 

 

 

09 Nisan 2018, Pazartesi 171 kez görüntülendi